Sermaye ve Seyrelme
​
Sermaye
Åžirketlerin sermaye ihtiyacı çeÅŸitli sebeplerle ortaya çıkabilir. GiriÅŸim ÅŸirketlerinde, kârlılık öncesi dönemde; büyüme ve faaliyet giderleri, kamu borçları vb. maliyet kalemlerinden doÄŸan bütçe açığı ÅŸirket sermayesini azaltırken, mali sürdürülebilirliÄŸin saÄŸlanması adına sermaye finansmanı yoluna gidilir. GiriÅŸimcilik ekosisteminde yatırım turu dediÄŸimiz kavram, temelinde sermaye artırımlı genel kurul ile bugün; veya sermaye avansı yöntemi ile ileride yapılacak bir sermaye artırımını/dönüÅŸümünü ifade eder. Åžirket sermayesi, yeni üretilen/üretilecek paylar ile büyütülerek bu payların satılması yoluyla ÅŸirkete nakit kaynak saÄŸlanır. Nakdi finansman sözleÅŸme anında gerçekleÅŸir. Sermaye avansının ileride paylara dönüÅŸecek olması, finansmanın daha sonra saÄŸlanacağı anlamına gelmemektedir.
​
Sermaye artırımına, ÅŸirket ortağı olmayan üçüncü kiÅŸiler katılabilirken, sermaye avansı (SAFE, KISS, Convertible Note vb isimlerle de karşılaşırız) enstrümanlarında yatırım yapan kiÅŸinin ÅŸirket ortaklarından olması gerekir. Son dönemde alternatiflerine rastlamakla birlikte; Türkiye’de kurulu ÅŸirketlere ortaklık sıfatı kazanılmadan yapılan yatırımların, dönüÅŸüm anında sermaye artırımının tesciline iliÅŸkin risk barındırdığına inanıyorum. (Avukatların dahi birbirine anlatırken zorlandığı bir konuyu sicil memuruna nasıl anlatırız, bilemiyorum) Sermaye avansı modelinde öncelikle 1 adet pay devralarak, ortaklık sıfatı kazanılması tercih edilen yöntemdir. Sonrasında yatırım ödemesi yapılır ve sözleÅŸmede belirlenen vade geldiÄŸinde, bu ödeme paylara dönüÅŸtürülür. SaÄŸlanan finansmanın baÅŸlangıçta hukuki niteliÄŸi ortaÄŸa borç iken, dönüÅŸümle birlikte sermaye niteliÄŸi kazanır. Bu nedenle sermaye avansında borcun iadesine iliÅŸkin hükümlere rastlamayız.
Åžirket sermayesi, 1,00 TL nominal deÄŸerli 200.000 adet paydan oluÅŸan giriÅŸim ÅŸirketini (startup) düÅŸünelim. Startup, alacağı 1.000.000 TL nakdi yatırım karşılığında; Yatırımcısına, ÅŸirket hisselerinin %5’ini (post-money/yatırım-sonrası deÄŸerleme) teklif ediyor. BaÅŸka bir deyiÅŸle sermaye artırımı sonrası oluÅŸacak toplam pay adedinin %5’inin yeni Yatırımcıya ait olacağı bir sermaye yapısı vadediyor. ÖrneÄŸimizde, anlaÅŸma gereÄŸi ÅŸirketin %5’ine 1.000.000 TL deÄŸer biçilmiÅŸ durumda. Haliyle ÅŸirketin yatırım sonrası toplam piyasa deÄŸeri 20.000.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Yatırım bedeli karşılığında Åžirket tarafından yeni paylar üretilir (pay basmak, pay ihraç etmek, sermaye artırmak gibi telaffuzları da vardır) ve yatırımcıya teslim edilir. Bu paylar yeni üretilen paylar olmalıdır. Sermaye artırımında ÅŸirketler, bir nevi para basma mantığıyla yeni paylar oluÅŸturur; ve bu yeni payları mevcut yahut müstakbel ortaklarına satarak sermaye elde eder. EÄŸer yeni yatırımcı 1.000.000 TL karşılığında sermaye artırımına katılarak yatırım bedelini ÅŸirkete ödemek yerine, Åžirket ortaklarında bulunan mevcut payları satın alsaydı, yatırım bedeli ÅŸirkete deÄŸil, pay sahibine devir (satın alma) bedeli olarak ödenecekti. Haliyle; ÅŸirkete sermaye giriÅŸi gerçekleÅŸmeyecekti. Bu durumda toplam pay adedi deÄŸiÅŸmeyeceÄŸinden geçmiÅŸte üretilmiÅŸ payların devri (satışı) halinde, ortakların sermaye oranlarında azalma (“seyrelme”) meydana gelmeyeceÄŸi gibi, ÅŸirket kasasına bir nakit giriÅŸi söz konusu olmayacaktı. Dolayısıyla Startup için yatırım demek; mevcut sermaye kağıtlarının devrinden ziyade sermayenin yeni paylar basılarak büyütülmesi anlamına gelmekteyken, yatırımcı için mevcut payları devralmak da pekala bir giriÅŸim sermayesi yatırımı olabilir. Yatırımcı, ÅŸirkete sermaye ödemesi yaparak yeni çıkarılacak paylara sahip olabileceÄŸi gibi, mevcut ortaklardan daha önce bedeli ödenmiÅŸ payları satın alma yoluna gidebilir. Bu durumda yapılan ödeme, sermaye ödemesi deÄŸil bir satın alma ödemesidir.
ÖrneÄŸimize geri dönersek; Startupımızın deÄŸeri yeni yatırımla birlikte artık 20.000.000 TL. Sermayemiz ise 200.000 adet mevcut paya ek olarak yeni çıkarılacak paylardan oluÅŸacak. Åžirket piyasa deÄŸerinin %5’i kadar yatırım bedeli ödeyen Yatırımcı, ÅŸirket sermayesinin de %5’ine sahip olmalıdır. Bana göre ihtiyaç duyduÄŸumuz matematiÄŸe ulaÅŸmanın kolay yolu, mevcut ortakların pay adedinden ilerlemek. 200.000 adet pay artık %100’deÄŸil, %95 etmek zorunda. Çünkü yeni sermayenin %5’ine tekabül adette basılan paylar, yeni yatırımcıya tahsis edilecek.
Yeni durumda %95’i, 200.000 adete tekabül edecek sermayenin, %100’ünün 210.526,31 adet paydan oluÅŸması gerekir. Sermaye artırılırken, yasa veya faaliyet türü, büyüklüÄŸü gereÄŸi zorunlu olmadıkça, toplam nominal sermayenin minimum seviyede tutulması önemlidir. Zira sermaye arttıkça, ÅŸirketlerin rekabet, kiÅŸisel verilerin korunması ve düzenli hukuk hizmeti alma gibi bir takım yükümlülükleri kendiliÄŸinden tetiklenmektedir. Bu nedenle uygulamada, nominal deÄŸeri 1,00 TL olan sermaye hesaplamalarında küsuratlar dikkate alınmaksızın hesaplama yapılmasında yarar vardır. Önemli olan yatırımcının toplam nominal sermaye içerisinde anlaşılan oranda pay sahibi olmasıdır. Yeni yatırımcı için ihraç edilecek pay adedi, toplam nominal sermaye içinde oranlanarak belirlenir.
Sermaye hesaplamalarında beklenen oran %5 iken; bazen %4,99, %5.085 gibi deÄŸerlere ulaÅŸabilir. Yani örneÄŸimizde olduÄŸu gibi hak edilen pay sayısı küsuratlı çıkabilir. Bu durumda küsuratı gidermek adına; ortak böleni artırmak yerine, sayıyı yuvarlamak yatırımcı tarafında kayda deÄŸer bir getiri ya da kayıp oluÅŸturmayacaktır. Yatırımcı 1.000.000 TL ödemiÅŸtir. Bunun karşılığında 10.526 adet pay almıştır. (küsurat; +0,5 ise üst rakama, -0,5 ise alt rakama yuvarlamak iyi bir çözüm oluyor)
Åžirketin sermayesi demek, ÅŸirketin nominal sermayesi toplamı demek iken, ÅŸirketin deÄŸerinden kastedilen nominal payların piyasa deÄŸerleri toplamıdır. 210.526 TL toplam sermayesi olan ÅŸirketin piyasa deÄŸeri pekala 20.000.000 TL olabilir. Çünkü payların nominal deÄŸeri 1,00 TL iken satış sırasında dikkate alınan piyasa deÄŸeri 95,00 TL’dir [20.000.000(toplam deÄŸer) / 210.526 (pay adedi)].
Kurucu ortakların 1,00 TL karşılığında, 1 adedine sahip olduÄŸu paylar, 1.000.000 TL karşılığında 10.526 adet ve pay başına 95,00 TL deÄŸer ile üretilerek, üzerinde “nominal deÄŸeri 1,00 TL ve 10.526 adet” yazan pay senedi ile yeni Yatırımcıya teslim edilmiÅŸtir. Yani eldeki kağıtta 10.526,00 TL yazarken Yatırımcı 1.000.000 TL ödemiÅŸ oldu. Burada senetteki bedel ile pay senedine ödenen toplam tutar arasındaki fark emisyon primi (emission premium/agio/ihraç primi) olarak adlandırılır. Yatırımcı, 10.526,00 TL nominal deÄŸer ödemesi yaparken, 989.474,00 TL ise emisyon primi ödemesi yapmış olur. Nominal deÄŸeri üzerinde bedelle satılan paylar, primli paylar olarak adlandırılır.
Emisyon primi, konsept olarak; bir payın, senet üzerinde yazan deÄŸeri ile piyasa deÄŸeri arasındaki fark olarak anlaşılmalıdır. Pay senedi üzerinde yazmaz. Fakat o 1,00 TL’lik pay senedi bu fiyattan deÄŸil, piyasa deÄŸeri üzerinden satılmak üzere üretilir yahut mevcut paylar söz konusu piyasa deÄŸeri ile fiyatlanır. Bu konunun anlaşılması, cap-table (sermaye/hissedarlık tablosu) okumada kolaylık saÄŸlayacaktır. Cap table, ortağın nominal sermaye tablosunda, ilgili orana ulaÅŸabilmesi için sahip olması gereken pay adedi ile ilgilidir; ve bu nedenle ortakların ödemiÅŸ oldukları emisyon primleri cap table hesaplamasında dikkate alınmamaktadır. Fakat sözleÅŸmelerde taraflar için açıklayıcı olması adına emisyon priminin de bulundurulması mümkündür. Bunun temel kolaylığı, sermaye transferi yaparken yazılacak banka açıklamasında kendini gösterir. Bankalar, yatırım bedeli Åžirket hesabına transfer edildiÄŸinde, bu bedelleri sermaye artırımının Ä°l Ticaret Sicili MüdürlüÄŸü nezdinde tesciline kadar bloke eder. Bloke, yatırımın tescil ile resmiyete kavuÅŸması halinde kaldırılır. Zorunlu bloke edilecek kısım nominal pay deÄŸerleri olduÄŸundan, emisyon primi ile nominal sermaye bedelini ayırmak mümkündür. 1.000.000 TL sermaye transferi yaparken transfer açıklaması kısmında nominal deÄŸerin tespit edilebiliyor olması, bloke mektubunun sıhhati açısından gereklidir. Ayrıca acil nakit ihtiyacı durumunda, nominal sermaye ve emisyon primi ayrı hesaplara gönderilerek yalnızca nominal kısmın blokesi yoluna gidilebilir. Bu durumda yatırım bedelinin ezici bir oranı bloke edilmeyeceÄŸinden tescil öncesinde kullanılması mümkündür. Henüz tescil ile resmiyete kavuÅŸmamış bir sermaye artırımı iÅŸlemi için ödenen yatırım bedelinin erkenden kullanılmaya baÅŸlaması ise yatırımcı açısından risk barındırması sebebiyle tercih edilmez.
Yine üstteki konu ile paralel olarak, nominal deÄŸeri 1,00 TL veya 0,01 TL olarak belirlenen paylar, sermaye oranlamalarında kolaylık saÄŸlarken, 0,15 TL (on beÅŸ kuruÅŸ), 3 TL, 5 TL, 25 TL, 100 TL gibi nominal deÄŸerlerden oluÅŸan sermayelerde, toplam nominal sermaye deÄŸeri gereÄŸinden fazla yükselerek yükümlülük tetikleyen sınırlara daha kısa tur sayısıyla ulaÅŸabilir. Bu nedenle; maliyetli danışmanlık hizmetleri ve operasyonel zorluklardan kaçınmak adına, özellikle erken aÅŸamalarda, nominal sermayenin daha küçük ortak bölenlerle (ekok, okek) hareket edilebilen 1,00 TL yahut 1 KRÅž gibi deÄŸerlere sahip olmasında fayda vardır. Payların nominal deÄŸeri, sonraki dönemde genel kurul kararı ile deÄŸiÅŸtirebilse de; ek gündem oluÅŸmaması adına baÅŸlangıçta bu rakamların kullanılmasını tavsiye ederim.
Seyrelme (Dilution)
Sermaye ve ortaklıkla ilgili olarak karşımıza çıkan en önemli konulardan biri, payların sulanması olarak da bilinen seyrelme kavramıdır. Seyrelme, bir ortağın pay adedi deÄŸiÅŸmeksizin, pay oranının sermaye artırımından önceki döneme kıyasla azalmasıdır. Sermaye oransal olarak ne kadar artırılıyorsa, artırıma katılmayan pay sahiplerinin sermaye oranları da aynı ölçüde seyrelir.
Örnekte olduÄŸu gibi; Startup’un sermayesindeki pay adedi, yeni yatırımcıya verilmek üzere 210.526 TL’ye kadar artırılmıştı. Haliyle diÄŸer ortakların payları da burada artırılan oran kadar seyrelmek zorundadır. Zira toplam oran %100’ü geçemez. 200.000 TL sermayeli dönemde 20.000 adet payla %10 oranda sermaye sahibi olan ortak, 210.526 TL nominal sermayeli dönemde artık 20.000 adet payla %9,5 oranında sermaye sahibidir. Åžirket toplam sermayesi %5 seyreldiÄŸinden (yeni yatırımcıya %5 taahhüt ettiÄŸimiz için 200.000 TL %100den, %95’e inmeli demiÅŸtik) göreceÄŸiniz üzere, eski yatırımcının pay oranındaki seyrelme de %5 (%10’dan, %9,5’e), yani yeni katılacak yatırımcının/ların yeni sermayedeki toplam oranı kadar oldu. Burada seyrelme oranının, artırılan sermaye oranınca olması, pro-rata olarak bildiÄŸimiz oransallık prensibinin bir sonucudur. Yatırımcılar, pro-rataya tabi haklarını, kullanım anındaki pay oranları kadar kullanır. Åžirket, 100 TL kar dağıtacaksa, %2 pay oranına sahip ortak, 2,00 TL temettü ödemesine hak kazanacaktır (kar payı imtiyazı yok ise). Genel kurullarda, ortak sayısına bakılmaksızın toplam oyun %2'si kadar oy kullanabilecektir (oy hakkında imtiyazı yok ise). Çünkü hak ortaÄŸa deÄŸil paya aittir.
​
Seyrelme ile birlikte, ortakların ÅŸirket toplam satış bedelinden kazanacağı miktar azalacağından; yatırımcılar, özellikle yatırım maliyetinin görece ucuz ve makul olduÄŸu ölçeklenme (scale-up) öncesi dönemde sermaye oranlarını koruma yoluna gidebilirler. GiriÅŸimcilik ekosisteminde follow-on (takip, devam yatırımı) olarak bildiÄŸimiz ek yatırımlarla, oranlarının yatırımcı özelinde eskisi gibi kalması mümkün kılınabilir. Bu durumda ek yatırım ile toplam yatırım de bedeli artacağından, doÄŸal olarak fazla pay ihraç edilmesi, diÄŸer ortakların ise bu nedenle daha fazla seyrelmesi söz konusu olur. Hatta, yeni katılımlarla ÅŸirkete giren nakit sebebiyle post-money deÄŸeri 20.500.000,00 TL gibi rakamlara çıkabileceÄŸinden %5 taahhüt edilen yatırımcının elde edeceÄŸi pay adedi de mecburen artacaktır. Pre-post money deÄŸerleme ayrımı burada görünürlük ve önem kazanır. Pre-money deÄŸerlemede, Åžirket kasasına girecek yatırım miktarı dikkate alınmaz. DeÄŸerleme, yatırım öncesinde belirlenmiÅŸtir, kesindir. Ne kadar yatırım alınırsa alınsın, yeni yatırımcıların sermaye bedelleri bu deÄŸerleme üzerinden oranlanır. Haliyle yatırım bedeli arttıkça diÄŸer yatırımcıların ve kurucuların seyrelme oranları artacaktır. Post-money deÄŸerleme (pre-money deÄŸerleme+yatırım bedeli=Post-money deÄŸerleme) ise yatırım öncesinde belirlenen deÄŸerlemeye, yatırım bedelinin eklenmesiyle hesaplanır. Mantığı; 19.000.000 TL deÄŸere sahip ÅŸirkete 1.000.000 nakit giriÅŸi gerçekleÅŸmesiyle ÅŸirketin otomatik olarak 20.000.000 TL deÄŸere ulaÅŸacağı fikrine dayanır.
Konuyu örnek üzerinden açıklayalım.
ÖrneÄŸimizdeki 20.000.000 TL post-money deÄŸerleme [19.000.000 (ÅŸirket deÄŸerim)+1.000.000 (toplayacağım tutar)] deÄŸil de yatırım bedeli dikkate alınmaksızın 19.000.000 pre-money deÄŸerleme olarak belirlenseydi ne olurdu?
Yeni yatırımcının pay oranı 19.000.000’da 1.000.000 olarak hesaplanacağından %5.26’ya tekabül ederdi. Zira bahsedildiÄŸi üzere Åžirket’in toplam deÄŸeri nakit enjeksiyonu dikkate alınmaksızın yapıldığı için, yatırım bedeli daha yüksek orana tekabül edecek; ve haliyle diÄŸer ortaklar daha yüksek oranda seyrelmeye maruz kalacaklardı.
Peki Yatırımcı 19.000.000 pre-money değerleme ile 3.000.000 TL yatırım yapsaydı ne olurdu?
​
Bu yatırımda pay oranı 19.000.000’da 3.000.000 matematiÄŸiyle hesaplanacağından %15.7’ye tekabül edecekti. Haliyle diÄŸer ortaklar bu oranda seyrelmeye maruz kalacaklardı. Fakat deÄŸerleme mevcut örneÄŸimizde post-money olarak belirlenseydi, 19.000.000+3.000.000=22.000.000 TL post-money deÄŸerlemeye ulaÅŸacağımız için yeni yatırımcıların pay oranı (22M*100)/3M hesaplaması ile %13.63 olarak bulunurdu. Dolayısıyla pre-money deÄŸerleme belirlenmesinin en önemli sonucu yatırım bedeli arttıkça ortakların seyrelme oranının artmasıdır. 19.000.000 pre-money deÄŸerleme ile 1.000.000 yatırım alındığında %5.26-%5= %0.26’lık bir ek seyrelmeye sebep olurken, yatırım bedeli 3.000.000’a çıktığında seyrelme oranı %15,7-%13,63= %2,07’ye çıkacaktır. Uygulamada; GiriÅŸimcilerimiz toplamayı planladıkları yatırım tutarını, ÅŸirket deÄŸerlemesine ekleyerek doÄŸrudan post-money deÄŸer ile teklifler yapmaktadır. Burada toplanacak tutara sadık kalındığında öngörülen seyrelme gerçekleÅŸir. Fakat karar deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ek yatırım alındığında post-money deÄŸerleme hali hazırda söylendiÄŸinden bu ek yatırım post-money hesaplamasında dahil edilmeyeceÄŸinden, fazladan alınan yatırım diÄŸer ortakları beklenenden yüksek oranda seyreltecektir. Haliyle pre-post farketmeksiz, toplanması planlanan yatırım tutarına sadık kalmakta yahut deÄŸerlemeyi ek yatırım ihtimalini de deÄŸerlendirerek belirlemekte fayda vardır. Zira seyrelme arttıkça, en yüksek oranlı pay sahibi olan giriÅŸimci, pro-rate seyrelme ile en büyük kaybı yaÅŸayan ortak olacaktır. Seyrelme iÅŸinde azdan az, çoktan çok gider…
Seyrelme, yatırımcının exit anında toplam bedelden payına düÅŸecek oranla ilgili olduÄŸundan önemlidir. Bir nevi sermayenin enflasyonudur. Bu nedenle bazı yatırımcılar, bir sonraki tur ve turda yaÅŸanacak sermaye seyrelmesinin makul sınırlarda kalıp kalmadığından emin olmak adına, yeni yatırım turlarının ÅŸartlarına iliÅŸkin veto hakkı talep etmektedir. Seyrelmeye iliÅŸkin koruma anlaÅŸmaları ve dikkat edilesi yanlarını Yatırım SözleÅŸmeleri bölümünde detaylı olarak açıklamaya çalıştım. Burada amacım; sermaye yapısının doÄŸru öÄŸrenilmesi ve bu kapsamda çokça karşılaşılan seyrelme (sermayenin sulanması) konusunu anlaşılabilir kılmaktı. Burada yapılacak hatalar çoÄŸu zaman yeni yatırımcıların lehine olurken, GiriÅŸimci ve diÄŸer yatırımcıların aleyhine olacaktır.